Göbeklitepe
Göbeklitepe
Göbeklitepe
Ortadoğu'da Maya, Minos, Miken ve Mısır kültürlerinden önce, Mısır Piramitleri'nden binlerce yıl öncesinde yapılmış bir tapınak bulundu,Göbekli Tepe. Şanlıurfa ilinin şehir merkezine 20 km uzaklıkta olup Germuş Dağı'nın eteklerinde konumlandırılmış. Bu tapınak buz devrinin sona erdiği zamanlarda hayvanların evcilleştirilmediği, ateşin ve tekerleğin bulunmadığı kültürel evrimin tarihinde yepyeni bir sayfa açtı. İlk kez 1963 yılında İstanbul Üniversitesi ve Chicago Üniversitesi'nin yüzey araştırmaları sırasında farkedilen Göbeklitepedeki kazı çalışmaları Şanlıurfa Müzesi ve Berlin Alman Arkeoloji enstitüsü tarafından 1995 yılından beri süre gelmektedir.
Çanak çömleksiz Neolitik B dönemine tarihlenen bu yapıya ait olan ilk gözlemler ve buluntular 1995 yılında Alman arkeolog Klaus Schmidt tarafından araştırılmış ve aynı yıl içerisinde kazı çalışmalarına başlanmıştır. Alanı araştırırken kullanılan radar sisteminde bulunan 4 taş çemberi dışında da benzer yapılar gözlenmiştir ancak Göbekli Tepe'nin %5 i kazılmıştır. Alan sistematik bir biçimde araştırıldıktan ve incelendikten sonra özgün haldeki yapıları tiplere ayırarak kataloglama çalışması yapılmış. Yüzeydeki buluntuların hemen altında bulunan çakmaktaşı ve o zamana kadar bilinmeyen çapı yarım metreden büyük olan taş parçalarına rastlanmış. Bu parçaların Nevaliçori ve Çatalhöyük'tekilerle benzerlik göstermesi bu bölge üzerinde dikkatlerin artmasını sağlamış, geniş çapta araştırmalara ve çalışmalara başlanmıştır. Göbeklitepe'deki yüzey buluntuları hava koşulları ve tahribat nedeni ile çok iyi korunamamış.Burayı inşa eden insanların avcı ve toplayıcı insanlar olduğu düşünülüyor ve buradaki kültürel evrim tarımdan önce görüldüğü düşünülüyor.
Kazıya nereden başlanacaktı?
A,B,C ve D yapılarının planı |
Höyük yerleşmelerinde genelde en yüksek noktadan başlanırdı.Böylesi bir yerde var olan tabakaların kalınlığını anlamak için höyüğün tepesinden basamaklar halinde inen yamaçları açmaları gerekiyordu ancak bu teknik çok zaman alıyordu ve masraflıydı. İki haftalık deneme kazısı için bir çiftçinin tarla sürmesine engel olan taş parçalarını kaldırmak için açtığı derin çukurların güney yamacını seçtiler. Çukur yüzeyinde terazzo tabanları yani mozaik biçimde taşlar ile döşenmiş tabana ait parçalar üst üste bulunmuştur. Coğrafi özelliğinden dolayı üstünde yabanıl hayvanların ihtifallik porotom halleri (ereksiyon halindeki penis) işlenmiş dikili taşlar ve diğer mimari kalıntıların bulunması Göbeklitepe'nin birkaç özel binaya sahip bilinen taş çağı yerleşmelerinden biri olmadığını açıkça ortaya koyuyordu.Atalarımız burayı daha çok dinsel özelliği ön planda olan bir yer olarak kullanmışlar. Yukarı mezopotamya'da bilinen ilk neolitik yerleşmeler ile karşılaştırmada Göbeklitepe'de o zamana kadar bilinmeyen hatta Nevaliçori'de bile olmayan yoğunlukta ritüel buluntuları ile karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz.
Göbeklitepe birkaç yıl süren uzay çatı yapımından dolayı ziyarete açık değildi. Bölgede aşamalı düzenlemeler yapılarak Göbeklitepe'ye güvenli bir giriş ve servis ile ulaşım için bir yol yapılarak ziyaretlere açılmıştır. Fakat Müze tarafından 2 yıl sonra kazı gerçekleştirileceği düşünülmektedir.
Göbeklitepe birkaç yıl süren uzay çatı yapımından dolayı ziyarete açık değildi. Bölgede aşamalı düzenlemeler yapılarak Göbeklitepe'ye güvenli bir giriş ve servis ile ulaşım için bir yol yapılarak ziyaretlere açılmıştır. Fakat Müze tarafından 2 yıl sonra kazı gerçekleştirileceği düşünülmektedir.
Yorumlar
Yorum Gönder