Antik Yunan ve Roma'da Tıp Okulları ve Hekimler


Antik Yunan ve Roma’da Tıp 


Okullar ve Hekimler

Ä°lgili resim
Troya savaşında yaralanmış
 bir askerin tedavisi


Bu yazımızda Antik Çağ’da kurulmuş Tıp okulları ve bu okulların fikirlerinin temelini, fikirleri takip eden ve uygulayan eşsiz hekimlerden bahsedeceğiz. Bu bilim insanlarının bilgilerini aktarmak istediği ve yazdığı eserler ile öncü oldukları okullara da değineceğiz. İnşallah okumaktan zevk alır ve Antik Çağ’da görülen hastalıklar, tedaviler ve kullanılan aletler başlıklı yazımı okuyarak bu Antik Çağ’da Tıp serüvenini tamamlamaya devam edersiniz. Şimdiden sizlere iyi okumalar dilerim.

Antik Yunan tıbbı Karanlık Çağ’dan beri bilinen en erken yazılı kaynaklarda rastlamaktayız. M.Ö. 9. yüzyıl ozanı Homeros’un İlyada'sında 147 yaralanmadan söz edilmiştir. Bunların 37 tanesinin kafa yaralanması ve hepsinde ölümcül olduğu aktarılmıştır16. Ancak yara bakımı o dönemde ilkel düzeyde yapılıyordu ve hastaya homerik bandaj yani sphendöne uygulaması, afyon ve içirilen şaraplar ile acının hafifletilmesi gibi teknikler uygulanırdı.


Hekimler Mezopotamya’da asu, Mısırlılarda swnw, Hititlerde lu a.zu, Yunanlarda iatros, Romalılarda ise medici olarak adlandırılırdı. Sabit muayenehaneler olduğu gibi hekimler ayrıca gezerek hastaları tedavi ederlerdi. Bu sabit muayenehanelere iatreion denirdi. Profesyonel mekanlarda, temiz ve aydınlatılmış odalarda yer alıyordu. Bu odalarda ilaç kapları, tıp araçları ve tıp literatürü bulunan kütüphaneler de yer alırdı. İatreion geleneği Roma Çağı’nda devam etmiştir. Jale İnan Perge kazılarında İatros Polydeukos muayenehanesini keşfetmiştir. Burada doktorun ilaç hazırlayıp koydukları dolap korunagelmiştir. 
Ä°lgili resim
Hippocrates Büyük İskender'in hediyelerini reddederken (Soldan ikinci)


Eski Yunan'da akılcı tıbbın kurucusu olarak Hippokrat’ı kabul etmişlerdir (MÖ.460-390). Fransız edebiyatçı Emile Littre tarafından 10 cilt olarak derlenmiş Corpus Hippocraticum adlı eserde, kendisine ait olmayan eserler olduğu gibi, ait olmayan çalışmalara da yer verilmiştir. Aynı zamanda Hippokrat ve Kos tıp okulu ile ilgili bilgiler öğrencileri ve damatları tarafından eserde toplanmıştır. Corpus Hippocraticum’da yer alan tıp terimlerine göre, eski Yunan tıbbının geliştiği görülmektedir. 

Antik Yunan'da vücudun dengesini sağlayan ve dengesizliğe uğrayabilecek dört sıvıdan bahsedilir. Bu sıvılar kan, sarı safra, balgam ve kara safradır. Normal bir vücutta bu sıvılar karışmış haldedir. Eğer hatalı oranda karışırsa ya da karışmamış halde ise vücutta hastalık ortaya çıkmaktadır. Hippokrat'ın Antik Tıp adlı eseri doğal dünyayı dört unsurun özellikleri arasındaki ilişkilerin sonucuna indirgeyen ve dengenin korunmasına hedefleyen hekimlere karşı sert bir saldırı niteliğindedir. Bu tür felsefi ve soyut kavramlarla fikir zıtlığı içinde olan yazar doğru tıbbi uygulamanın ampirik verilerden elde edilen bilgiler ışığında ilerlemesi gerektiğini savunur. 

                      

Bunun dışında hekimlerin eğitildiği ve hekimlerin öncü olarak açtığı tıp okulları vardı ve belli teoriler ile hekim eğitimi vermekteydi. Bu okullardan biri olan Metodik okulun temel teorisi olarak atomların gözeneklerdeki dolaşımının durması ya da bozulması hastalıklara sebep olmaktaydı. Üç tip hastalık var: bağlı, serbest (atık/deşarj olduğunda) ve ikisinin karışımı. Hastalık tipine göre, bağlı ise açmak, serbest ise sınırlamak, komplike ise en acil olanı çözmek gerekir. Bunların incelemesi tıbbi sanattır ve method olarak adlandırılır. 



soranus ile ilgili görsel sonucu
Soranus Büstü

soranus ile ilgili görsel sonucu
Doğum sahnesinin betimlendiği bir kabartma


Metodik okulu takip eden Efesli Soranaus (M.S. 98-138) Obstetrik ve jinekoloji üstünde çalışmıştır. Kitaplarında jinekoloji alanında kullanılan aletlerden bahsetmiştir. Tabii, bu okula göre hastanın hikayeleriyle değil, hastalığın tedavisiyle ilgilenilirdi. Hastalığın sebebi ve tedavi arasında ilişki bulunamadığından hastalıkların genel semptomlarını incelemek yeterliydi. Doktorun tek bilmesi gereken şey hastalıktır, ve tedavi ona göre yapılmasıydı. Hastalıkların da tedavi şeklini belirlemesi söz konusuydu. Mesela açlık ya da susuzluk insanda yemek ya da su ihtiyacı hissettiriyorsa, aynı şekilde hastalık doğal tedavileri gerektirmekteydi.  Metodik okul dışında Dogmatik ve Ampirik okullar vardı. Dogmatik okul Hippokrat’ın bakış açısını takip ediyordu. Hippokrat’ın oğlu Thessalus (M.Ö. 5-4 y.y.) ve damatı Polybus (M.Ö. 400) bu okulun kurucularıydı ve Corpus Hippocraticum’da yer alan birkaç eserin yazarıydı. 

Dogmatik okula göre hastalığın gösterdiği semptomlar, hastalığa sebep olan gizli durumu belirtiliyordu. Hekim sadece bu gizli durumu anladığında hastaya nasıl bir tedavi vereceğini anlayabilir. Humordan kaynaklıyorsa ayrı bir tedavi, dört elementin yetersizliğinden ya da fazlalığından kaynaklanıyorsa farklı tedavi uyguluyordu. Başarmak için hastalığın ana kaynağını ve sebebini bulmak gerekiyordu. 


Ampirik ya da İskenderiye okulu, M.Ö. 3.yy İskenderiyeli Serapion ve Koslu Philinus tarafından kurulmuştu. Ampiriklere göre de gizli sebepleri araştırmak gereksizdi, çünkü doğa anlaşılmazdı. Tedavileri tecrübe ile öğreniyorlardı. Sebep önemli değildi, başarılı çare geliştirmek ön plandaydı. Ampirik bakış açısı Tripod olarak üç yöntemden oluşuyordu (‘ Per tria sermo’ , Galen)yani; gözlem, tarih ya da diğer hekimlerin yazılı gözlemleri ve analojiydi.
rufus of ephesus ile ilgili görsel sonucu
Rufus 
Rufus (M.S.110-180) eserlerinde kendisinden önceki yazarların kullandığı aletler, diyet, patoloji, anatomi ve hasta bakımından bahsetmiştir. Popüler olamayan konulardan, kölelerin ve yaşlıların tedavisi hakkında da bilgi vermiştir. 


galen on the natural faculties ile ilgili görsel sonucu
Galen tarafından yazılmış bir kitabın derlemesi


Pergamon’da doğan Galen ise (M.S 130-200) Galen Asklepios tapınağının görevlisi olup 19 yaşına kadar tıp eğitimi almıştır. Kullandığı ilaç karışımlarını kendi hazırladığı için hekim olduğu kadar eczacı olarak da kabul edilmiştir. Pergamon’da gladyatörlerin doktoru olarak görev yapmıştır. Marcus Aurelius(Roma İmparatoru) döneminde ünlü saray hekimiydi. Galen, Hippokrat’i tıp biliminin kurucusu ve en yüksek otoritesi olarak görmüştür. Hippokrat’in İnsan Doğası üzerine adlı çalışmasında yer alan teorisi ile Aristo Tales gibi Antik Çağ filozoflarına ait eserlerden öğrendiği dört unsur teorisi ile dört element ögesini birleştirerek kendi fiziksel sisteminin temelini oluşturmuştur. En basit beden yapılarının yanı sıra insan vücudunun en karmaşık fizyolojik süreçlerinde açık ve mantıklı bir şekilde açıklayan ve farmasötik ilaçların işleyişine dair bilimsel bir temel sağlayan bir yapı oluşturmuştur. Kendisini geliştirirsen de birden fazla eser yazarak bilgisini aktarmaya başlamış. 


Sağlığın Korunması Galen tarafından sağlık ve hijyen konusuna odaklanılarak oluşturulan en önemli eserdir. Rejim Üzerine adlı eserinde sağlık, fiziksel egzersizlerle dengelenen yiyecek ihtiyacının sebep olduğu pletorik bununla birlikte mide neyin girdiği ve neyin boşaltıldığı arasındaki dengeyi anlatır. Sağlığın korunması üzerine mektup adlı yapıtında uygun yiyeceklerin doğru kullanımını ve fiziksel egzersizler öğreterek sağlığın korunması amacını taşıyan, tamamen vücudu korumaya yönelik titiz bir programı detaylandırır. Galen’den başka bir okul olan Pneumatik okulun olduğunu öğrenmekteyiz. Temel prensibinde Metodiklerin öne sürdüğü atomların bozulması teorisini, atomların değil pneuma’ nın, yani ruhun dolaşması olarak açıklamışlardır. 




Ä°lgili resim
Areteaus
Okulu'nun branşı olarak başka okulların fikirlerini ihtimaline göre seçen Eklektik okulu öğrencilerinden olan Kapadokyalı Arateaus(MS. 120-180) en ünlü Antik Yunan hekimlerin arasında yer alır. Akut ve Kronik Hatalıkların Nedenleri ve Akut, Kronik Hatalıkların Tedavisi eserleri ona aittir. Migreni , şeker hastalığını, astımı ve trigeminal nevaljiyi ilkkez tanımlayan hekimdir. Eklektikler, Oribasisus MS. 325 403 yaşamıştır. Roma İmparatoru Julianus Apostata'nın kişisel yaşamıştır. Roma İmparatoru Apostata'nın Kişisel doktorudur ve Collecta Medicinalia tıp ansiklopedisini yazmıştır. 



Aulus Cornelius Celsus (MS.5.yy)'un yazdığıDe Medicina Roma dünyasında diyet, eczacılık, cerrahi ve bağlantılı bilgiler açısından, medikal bilgilerin bilinen en iyi ana kaynaklarından birisidi.
ancient iatreion ile ilgili görsel sonucu

Ansiklopedisinin kayıp parçalarını içeren ciltleri, tarım, hukuk, söz bilimi, ve askeri sanatlar alanında olduğu düşünülmektedir. İnsan cildi bozukluklarını sınıflandırmıştır. Son olarak da Herophilus ve Erasistratus gibi İskenderiyeli bilim adamları insan kadavraları inceleyerek beyin yapısı ve sinir sistemi gibi insan vücudunun derinde gizli yapılarını keşfederek fizyoloji ve anatomi alanlarındaki çalışmaları Antik Çağda kadavra incelemesine dair tek örnek olarak gösterilebilir.

Ä°lgili resim

lter Uzel, Anadolu’da bulunan Antik Tıp Aletleri
Daniş Baykan, Allanoi Tıp Aletleri
Pierro Tassinari, Antik Dünyada Tıp ve Sağlık, Aktüel Arkeoloji, 42
Michael Fred, Essays on Ancient Philosophy
Keimpre Algra, Jonathan Barnes, Jaap Mansfeld, Malcolm Schofield, The Cambridge History of Hellenistic Philosophy
Plinio Prioreschi, A History of Medicine: Roman Medicine

Yorumlar

Popüler Yayınlar