Parth Anıtı (Das Partherdenkmal von Ephesos)




PARTH ANITI

  Antoninus Pius
Roma'nın 5 iyi İmparatoru'nun üçüncüsü olan ve Traianus'un oğlu ve halefi Hadrianus kendisinin bir halefi olmadığı için Lucius Aurelius Verus’u evlatlık olarak almış ve gelecekte olacak bir imparatorluk değişiminde halefini belirlemişti. Lucius Aurelius Verus ise gelecekte Antonius Pius’un halef olarak göstereceği Lucius Verus’un babasıydı. Fakat Lucius Aurelius Verus’un ölmesinden dolayı Hadrianus bunun üzerine geleceğin imparatoru olacak olan Antonius Pius’u evlatlık edinmişti. O dönemde Lucius Verus’a ortak olacak olan diğer ardıl Marcus Annius ise 18 yaşlarındaydı. Antonius Pius onu da evlat edindiğinde ismini Marcus Aurelius Verus olarak değiştirmişti. Antonin ailesine layık görülen bu genci daha sonra Antoninus Pius kızı ile evlendirerek caesar ilan edebilmesi için bir zemin hazırladı. 



Lucius Verus ve Marcus Aurelius
Antoninus Pius imparator olduğu zaman 51 yaşındaydı ve daha önce de Asia Prokonsüllüğüne atanmıştı. MS.134-135 yıllarındaki görevinden sonra Hadrianus’un yahudilere karşı açtığı savaştan dönmesi ile, MS.138’de Hadrianus’un danışma konsüllüğüne seçilmişti. Aynı yıl içerisinde ise Hadrianus’un imparatorluğuna ortak olmuştu. Hadrian’ın ölümünden sonra onu tanrısallaştırdığı için de senato tarafından Antoninus'a Pius ünvanı verilmişti. İmparator olduktan sonra MS. 139 yılında Marcus Aurelius’u Caesar'lığa yükseltmişti ve onun kız kardeşi ile evlendirmişti. MS.161 yılında ölümü üzerine vasiyet olarak Marcus Aurelius’un imparator olmasını talep etmişti. Bu vasiyeti üzerine imparator Marcus Aurelius manevi kardeşi olan Lucius Verus’u imparatorluğun yönetimine dahil ederek yönetime birlikte adım attı. 
III vologases ile ilgili görsel sonucu
III. Vologases


Celsus Kütüphanesi'nin Plandaki Yeri
Antonius Pius’un boşluğunu fırsat bilen Parth kralı III. Vologases Roma imparatorluğuna savaş açmıştı. Bunun üzerine Bitinya bölgesi de ayaklanmaya başlamıştı. Savaşın ilk hamlesini Parth kralı Cappadokia valisini öldürterek yerine kendi adayını Armenia tahtına aday göstermesi ile yapmıştı. Suriye üzerindeki Roma Lejyonları’nı da mağlup edince resmen savaş başlamıştı. Marcus’un bu durumda savaş hazırlıkları yaparak kayıplarını tamamlaması gerekiyordu. O dönemde Tiber Nehri'nin taşmasından dolayı Roma’da zahire hastalıkları artmıştı ve birinin bunu kontrol altına alması gerekmekteydi. Lucius Verus bunun üstüne Antiochia’ya geçerek komutayı eline almıştı. Cappadokia eyaletinin birlikleri ile birlikte Armenia’yı tekrardan ele geçirmişlerdi. MS. 164 ’te ise Mezopotamya’yı işgal ederek Seleukia (Antalya) ile Ctesiphon’u (Tizpon, Medayin) işgal etmişlerdi. Tizpon Mezopotamya'da Parth imparatorluğunun başkenti olarak önemli bir yere sahipti. Böylece Parth savaşı MS. 165’de sona ermişti. Savaş bittikten sonra imparatorluğun ve devletin propagandası gereği bir anı niteliği taşıyan yapının yapılması kaçınılmazdı. Bilindiği üzere bu savaşın anısı olarak Parth Anıtı’nın yapıldığı bilinmektedir.
Yapının Planı
Yapı hakkında konuşacak olursak eğer yapının genel olarak konumu bilinmemektedir. Araştırmalara göre Ephesus’ta Celsus kütüphanesinin yakınlarında U şeklinde bulunmuş bir temelin yerinde yükseldiği düşünülmektedir. O çevrede çıkan kabartmalar da bu kanıyı desteklemektedir. Yapının kesin olarak tarihi bilinmemektedir. Tarihi olaylar göre Lucius Verus’un parti zaferinin anısına dikildiği öne sürülmektedir. Yapı genel olarak Bergama Zeus sunağına benzemektedir. U şeklinde temeli kalmış bu yapının yaklaşık 70m uzunluğunda olduğu düşünülmektedir. Ancak burada bulunan kabartmalar ile sadece 45 m'si tamamlanmıştır. Anıtsal bir merdiven ile giriş sağlanmaktadır. Yapının çevresi sütunlu galeriler ile çevrelenmiştir. Rölyeflerin asıl konumu tam olarak bilinmemektedir fakat günümüzdeki çalışmalara göre altarın giriş bölümündeki kanatlarda Lucius Verus’un tanrısallaştırılmasına atıfta bulunulan figürlerin konumlandırıldığı düşünülmektedir. Evlat edinme sahnesinin de bulunduğu bu kabartmaların solundaki sahnelerin ne olduğu bilinmezken sağ kısmında personifikasyon betimleri bulunmaktadır.

Soldan sağa doğru Lucius Verus, Nike, Virtus ve Apollon
Yorumların ışığında
 İtalya, Tellus ya da Plutus
Zırhın detayları

Tanrısallaştırma Kabartması
Soldaki erkek figürünün üstündeki zırhı görmekteyiz. Zırhın karın bölgesinde grifon süslemeleri görülmektedir. Etek kısmında ise koç başı ile rozetler ile yapılmış süslemeler mevcuttur. Zırhlı kişi dört atın çektiği bir quadriga’ya binmiştir. Quadriga’daki atlar ise öne doğru yaptığı hamle ile yükselme pozisyonundadır. Figürün önünde duran Nike figürü, bir eli ile quadriga’yı kontrol ederken diğer eli ile zırhlı erkek figürünü tutmaktadır. Atların altında bereket boynuzu taşıyan bereket tanrıçası bulunmaktadır. Bu figürün İtalya’yı temsil ettiği öne sürülmüştür. İmparator savaştan başarı ile dönerek, İtalya’ya bolluğu ve bereketi getirdiği ima edilmeye çalışılmıştır. Bunun dışında bu figür için öne sürülen diğer yorum ise yeryüzü tanrıçası Tellus olduğudur.  Bereket boynuzu dışında sağ kolunda bir bebek bulunmaktadır. Bu figür dışında bir bebeğe meyve taşıyan figür ise Plutus’u temsil etmektedir. Genel olarak figürlerin içerisinde solda bulunarak diğer figürlerden daha çok dikkat çeken merkezdeki zırhlı erkek figürünün Lucius Verus olduğu düşünülmektedir. Önde görülen figürün ise Virtus olduğu düşünülmektedir. Hemen yanındaki figür ise Apollondur. Böylece imparatorun yanında bulunan figürler ışığında Nike ile zafer, Virtus ile erdemli oluş, Apollon ile gençliğin ve gücün anlamları imparatora atfedilmiştir.  

Yapının kabartmalar dizisi

Apollon Helios Kabartması
Roma Mitolojisinde Apollon için Helios, Artemis için Selene benzetmeleri yaygındır. Yapının sol kesiminde  ön cephede işaretli yerde Apollon kabartmasının olduğu düşünülmektedir. Aynı zamanda Artemis ve Selene plakalarının olduğu kısım ile bağlantılı olduğu düşünülmektedir. Apollon peplos giymiştir ve meander motifli bir kemer bağlamıştır. Eli ile chlamys’ini tutmaktadır. Yüzü cepheden verilmiştir. Saçları dalgalı bir şekilde omuzlarına düşmektedir. Başının hemen arkasında Güneş'in temsili görülmektedir. Apollon’un arabasını iki grifon’un çektiği düşünülüyor. Sürücünün ise zephery olduğu düşünülüyor. Öndeki figür Apollon'a göre daha küçüktür. Pelerini arka planda uçuşarak fon oluşturmuştur. Muhtemelen araba hareket halindedir. 
Artmeis - Selene Kabartması
Hemen solundan devam eden kabartmada Artemis, geyiklerin çektiği bir biga’nın içerisinde görülmektedir. Verus’un kabartmasındaki yükselme hareketleri burada mevcut değildir. Bu kabartmalarda tanrıların varlığı Lucius Verus içim tanrısallaştırma anlamı taşımaktadır. Bazı stil özelliklerine bakacak olursak  Tam olarak anlaşılamayan bu kabartmada Artemis’in Biga’sını iki geyik çekmektedir.  Biga yatayda ilerlemektedir. Kıyafeti hareketin etkisinden dolayı arka planda uçuşarak bir fon oluşturmaktadır. Hemen yanındaki erkek figürünün ise alacakaranlığın yıldızı Hespheros olduğuna dair yorum yapılmıştır. Geyiklerin hemen önünde mantonusu başına doğru savurmuş kadın figürünün ise Artemis’i Selene ile özdeşleştirildiğini düşündüren Nyx (Gece) olduğuna dair yorum  yapılmıştır. 
Yorumların ışığında
 Tellus, Okeanos betimi

Yerde uzanmış kadın figürü ise deniz olarak yorumlanmıştır. Bu yorumların dışında kabartmanın Artemis değil de Lucius Verus’un karısı Annia Lucilla’yı betimleyen dördüncü bir kabartma plakası olduğuna dair Oberleitner’in yorumu bulunmaktadır. Bunun dışında yerde yatan figürün deniz değil Tellus yani yer yüzü olduğuna ve guruba bir kısmı kayıp olan kabartmada muhtemel olarak Eos’un öncülük ettiğine dair yorum yaptır. Bunun dışında kabartma ile ilgili başka yorumlar da yapılmıştır. Deniz canavarı Ketos’un üstüne binmiş olan kadın figürü elinde bir dümen tutmaktadır ve bu onun Okeanos’u temsil ettiğini düşündürmektedir. Artemis’in arabasını da dört geyik çekmektedir denilmiştir.

Adoptive Sahnesi Kabartması
Soldan sağa doğru Marcus Aurelius, Antoninus Pius, Lucius Verus, Hadrianus ve Pius’un kızı Genç Faustina
 
     Kurban Sahnesi
Tanrıların oluşturduğu kabartmaların dışında diğer bir önemli kabartma gurubu ise tarihi bir olayı ele almıştır. Kabartmalar arasında en önemlisi Adoptiv sahnesidir. Bu sahnede kanunlarda yapılan değişiklikler ve imparatorluğun geleceği için süreklilik ile ilgili imalar ile tanrısallaştırmaya ve şükrana özgü davranışlar sergilenmiştir. Bu kabartmada en önemli figürler daha detaylı gösterilmeye çalışılmıştır. Kurban sahnesi  temasının işlendiği kabartma ile Capite Velato halinde yani başı kapalı halde betimlenmiş imparator ve yanında bulunan diğer soyluları görmekteyiz. Roma İmparatorluğu tarihi boyunca Gaius Iulius Caesar'dan beri evlatlık alma geleneği ve caesar atama geleneği İmparatorluğun devamını sürdürmek için ve garanti altına almak için gelenek haline gelmişti. Adoptive sahnesinin işlendiği kabartmada  soldan sağa doğru Marcus Aurelius, Antoninus Pius, Lucius Verus, Hadrianus ve Pius’un kızı Genç Faustina görülmektedir. Antonius Pius’un sol eli Lucius Verus’un omuzundadır. Aynı zamanda Lucius Verus’un arkasında kalarak ön plana evlatlığını çıkarmıştır. Birbirine yakın duruşları ve jestlerine bakılır ise temaslar ile bir duygusal bağ kurulmaktadır. Hadrianus’un sağ eli karşıya doğru avuç içi görülecek şekilde yanında bulunan halefleri sunar şekilde durmaktadır. Hadrianus’un yanında görülen asa görevi devralacak kişilere gönderme yaparak ideolojik bir anlam taşımaktadır. Ana karakterin yani Antoninus Pius'un elindeki asa Lucius Verus ile Marcus Aurelius’a gönderme yapmaktadır. Halka açık bu seçime Vota pulla, seçimin duyurusuna Nuncupatio votorum denmektedir. Kabartmanın konusu içinde providentia ile aeternitas imperii yani imparatorluğun sonsuzlu ile evlatlık edinme kutlamalarının mesajları görülmektedir. Kabartmanın devamıda ailenin diğer fertleri görülmektedir. Böylece ailenin diğer fertlerine de ilahi bir şekilde sunu yapılmıştır. Kabartmaların arasında bir çocuk figürü görülmektedir. portre halindeki bu figür Hadrianus’un ablası Paulina’nın oğlu Pedaniius Fuscus olduğuna dair yorum bulunmaktadır.Bu çocuk Hadrianus’un döneminde konsüllük yapmış babasının ismini taşımaktadır. Çocuk Hadrianus’un halefi olarak seçilecekken yerine ortak imparator olarak Lucius Verus seçilmiştir.Frizlerin devamında kurban sahnesi görülmektedir. Bu kurban töreni halkın önünde halefleri resmi bir tören ile kabul edikleri anlaşılmaktadır. Arka planda şölende malzeme taşıyan gençler ile müzik aleti çalan figür görülmektedir. Öndeki orta yaşlı ve genç erkek figürü ise aralarına aldıkları boğayı kurban etmeye hazırlamaktadır. 

Personification ( Kişileştirme) Kabartmaları

Vexillum taşıyan figür
Ö.y: Hadrianus
A.y: Mısır personifikasyonu
Diğer kabartmalara bakarsak bunlar personification kabartmaları olarak diğer kabartmalardan ayrılmışlardır. Ayakta duran bir kadın figürü görmekteyiz. Himation giymiştir. İki bacağı ve iki kolu eksiktir. Muhtemelen pantolon benzeri bir kıyafet giymiştir. Saçları dalgalı bir şekilde ortadan ayrılarak ensede toplanmaktadır. Elinde ise ay ve yıldızın bulunduğu bir bayrağı tutmaktadır. Vexillum olarak adlandırılan bu bayrak bazı bölgelerin işaretini çağrıştırmaktadır. Cappadokia eyaletinin Pontus ya da Mezopotamya’daki kentlerin sikkelerinin üstündeki ay ve yıldız betimlemelerini çağrıştırması bölgenin personifikasyonu olduğunu akla getirmektedir. 
Yorumların ışığında
Carrae (Harran), Cappadokia, Pontus
ya da Amazon figürü
En önemli yorumlardan biri ise bu vexillum taşıyan kadının Edessa ya da Carrae (Harran)’ın personifikasyonu olduğuna dair yorumdur. Bu ay ile yıldız sembolü doğu ile batı karadeniz bölgesinin asta sembollerinden den de sayılmaktadır. Figürün solundaki diğer figürler ise Amazon figürleri olarak yorumlanmıştır. Ellerinde Perslere ve Parthlar’ özgü bir bıçak görülmektedir. Bunun üstüne yapılan yoru ise Asia’nın başkentini temsil eden personifikasyon örnekleri olacağına dair yorumdur.  Kıyafetlerin üzerindeki bazı özelliklere bakacak olursak coğrafi vurgular yapıldığını görmekteyiz. Bölgelere gönderme yapan etnik farklılıklar söz konusudur.

Mısır ve Kuzey Afrika Personifikasyonu
Solda ayakta bir kadın figürü görülmektedir. Güçlü bir dönüşle başını kendi soluna çevirmiştir. Hellen kültürünün heykellerindeki yüz hatlarına sahip olsa da bukleli saçları ve başına geçirdiği başlık ile Mısır soyluları ile benzerlik taşımaktadır. Muhtemelen elinde bir kuş tuttuğuna dair yorumlar bulunmaktadır. 

Seleukia Ve Ktesiphon
Aphlaston betimi













Antoninus Pius’un iskenderiye kişileştirmesinin yapıldığı sikkeleri üstündeki figüre benzemektedir. Aynı zamanda bu betim Hadrianus dönemi sikkelerinde de görülmüştür. Knotenpalla yani kuş, Mısır için ortak bir sembol olarak kabul edilmekteydi. Uzun ve kalın saç buklelerinin omuzların üstüne dökülmüş hali ise Kuzey Afrika kısmına gönderme olabilir. 

Diğer kadın figürlerine bakalım. Ayakta iki kadın görülmektedir. Soldaki figür manto ve peplos giymiştir. Ayaklarında ise açık sandalet görülmektedir. Soldaki figür sol kolu ile mantosunun bir kısmını kavramıştır. Kavradığı kolunun hemen üstünde aphlaston adı verilen figürü tutmaktadır.
Aphlaston ticaret ağlarına gönderme yapmaktadır ve bazı gemilerin bir parçası olarak sikkeler üzerinde de görülmektedir. Figürlerin arkasındaki sepetteki tahıl demetleri ile de ticarete gönderme yapılmış olmalıdır. Bu iki kadın figürü Ktesiphon ile Seleukia kentlerinin personifikasyonu olabilir. Bacaklarının hizasında duran vücudunun üst kısmı görünen orta yaşlı sakallı ve dalgalı saçlara sahip erkek figürü ise nehir tanrılarını temsil etmektedir. Böylece iki kenti ayıran nehrin olduğunu ve kentler arasında ticari ağın önemli bir yeri olduğu anlaşılmaktadır. 



Ctesiphon ve Seleukia arasındaki Nehir


Zırhlı figür Lucius Verus ?
Diğer figürden bahsedecek olursak ayakta duran erkek figürü görmekteyiz.Bir kolu, bir bacağı ve başı eksiktir. Zırh kuşanmıştır. Zırhının ayrıntısına bakacak olursak kartal ve medusa işlemesi dikkat çekmektedir. Zırhın etek kısmında doğru koç, kartal ve aslan başınının bulunduğu ve rozetlerin bulunduğu işlemeler görülmektedir. Elinde ise muhtemelen mızrağını tutmaktadır. Kabartmanın arka planında remus ve Romulus’u kurdun emzirmesine gönderme yapan sahne görülmektedir. şehir betimlemesi yine kadın şeklinde gösterilmiştir. Saçları görülen ve başında arkaya doğru başlığı bulunan bu kişinin Roma’yı temsil ettiği düşünülmektedir. Soldaki erkek figürü ile arasında orta yaşı geçmiş saçları ve sakalları uzun karışmış halde yarım işlenmiş erkek betimi bulunmaktadır. 
Lucius Verus, Tiber Nehri, Roma Personifikasyonu
Diğer kabartmadaki örneğin benzeri olan bu figür de nehir tanrısını yani Tiber nehrini temsil etmektedir. Solda görülen figürümüz ise Roma’nın kuruluşundan bu yana topraklarına saygı ve sadakatle bağlı olan imparatorlardan biri olduğu ima edilen Lucius Verus’a işarettir. Roma kentinin personifikasyonu, Remus ve Romulus’un emzirilmesi, Tiber nehri ve zırhı imparatorun tanrıçası ile betimlenmesi, imparatorun komutan olup her yere hakim olduğuna gönderme yapmaktadır. Bu kabartma personifikasyon kabartmalarının merkezinde bulunmaktadır. Diğer kentler ise bu kabartmanın sağına ve soluna dizilmiştir. Efes kentine de muhtemelen Roma  personifikasyonunun hemen solunda yer verdiklerine dair yorum yapılmıştır. 

Girland ve Bukranion işlemeleri

Kentin farklı yerlerinde bulunmuş olan 24 adet bukranion ve girland bezemelerinin olduğu frizler bu yapı ile ilişkilendirilmiştir. Bunun dışında savaşların da betimlendiği kabartmalar bulunmuştur. Kıyafet özelliklerine bakılacak olursa Romalı olmayan askerlerin olduğu anlaşılmaktadır. Frig şapkasına benzeyen Parth şapkası takmış bir betimin dışında pantolon benzeri kıyafetler giyen figürler görülmektedir. Romalı askerlerin bu savaşta cesurca savaştıklarını ve bu zaferin sahibine yapılan diğer bir propaganda unsurunu görmekteyiz.

Savaş Sahnesi Kabartması


Sonuç olarak 
Araştırmacıların çoğu bu anıtta lucius verus’un yükselişinin tasvir edildiği ni savunuyor. Efes’in ise Lucius Verus’un temsilcisi olduğuna inanıyorlar. Bu anıtta kullanılan Nike, Virtus, Artemis ve Apollon ile imparatorun muzafferliği temsil ettiği vurgulanmıştır. Anıtta doğrudan bir Apollon olarak ya da Zeus olarak tasvir edilmeden sadece arabası içinde bir general imparator halinde gösterilerek Parthlar ile ilgili zafere ve  Olympos tanrılarının da anıtta bulunması ile Lucius Verus’un bu betimleme ile tanrıların huzuruna bile tanrı olarak yükselerek tanrısallaştırılmasına gönderme yapmaktadır. Aynı zamanda Artemis Selene kabartmasında da Lucius Verus'un eşininde Selene gibi gösterilmemesi de bu yorumu doğrular gibi görünmektedir.

Anıtın 166'dan sonra veya MS. 169'da daha kesin bir tarihlemesi için, yani L. Verus'un ya hala hayatta olduğu ya da öldüğü ve kutsallaştırıldığı tarihler için, «apotheosis» denen sahnelerin yorumu çok önemlidir. Engemann, yukarıda belirtildiği gibi, L. Verus'un savaş arabası üzerindeki Nike (Zafer) ve Fazilet (Virtus) tasvirinin iki temel simgesel öğesinin Caesar'ın hala canlı ve muzaffer olarak temsil edildiğini ikna edici bir şekilde iddia etti. Aynı akademisyen, Lucius Verus’un, tanrıların arsına katılmış bir şekilde tanrılar ile birlikte betimlenmiş olmasını, onun öldükten sonra yapıldığına dair yorumlamıştır. 

Bu görüş, Engemann'ın yazdığı çok önemli yazıtın (IvE III 721) yeni bir okumasıyla daha da güçlenmiştir. Buna göre, yüksek rahip Timeos ailesinin Parthian zafer kutlamaları sırasında düzenlenen avcılık oyunları masraflarını karşılamak üzere para topladığını ve tespit edilen bir anıtın kurulması / dekorasyonu (veya arazisinin satın alınması için) için para kullandığını belirtti. Bu binanın Parth anıtıyla tanımlanmasının hipotezi özellikle cazip görünüyor ve geçerliyse tüm eserin MS 166'da adından da anlaşılacağı gibi "Cezar'ın Zaferi" şerefine  dair kanıtı doğruluyor.



 Kaynak 

  • SEİPEL, W.,(2006), Das Partherdenkmal Von Ephesos
  • OBERLEİTNER.W.,(2009), Das Partherdenkmal Von Ephesos
  • AKŞİT,O.(1976), Roma İmparatorluk Tarihi
  • http://asiaminor.ehw.gr/Forms/fLemmaBodyExtended.aspx?lemmaID=8219#noteendNote_24 (03.04.2017) İngilizce kaynak isimleri için bakınız. 
  • JOBST, W.(1985), «Zur Standortbestimmung und Rekonstruktion des Parthersiegaltares von Ephesos»ÖJh 56 , p. 79-82.
  • Das Partherdenkmal von Ephesos : Akten des Kolloquiums, Wien 27. - 28. April 2003 / veranst. vom Institut für Kulturgeschichte der Antike der Österreichischen Akademie der Wissenschaften[...] Wilfried Seipel (Hg.). Mit Beitr. von Wolfgang Oberleitner .... - Wien : Kunsthistorisches Museum, 2006


Yorumlar

Popüler Yayınlar