Göbeklitepe A Yapısı


 Göbeklitepe A Yapısı

göbeklitepe ile ilgili görsel sonucu
A Yapısı'nın Planı
1995 yılında başlamış olan kazılar bir sene sonra durduruldu. Bunun sebebi ise ilk kazı sezonunda güney yamacındaki tarım alanında "in situ" halde oldukça büyük ilenmiş taşların bulunmasıydı.Bu iki dikilitaşın baş kısmında tarla sürmesine engel olan taşların kaldırılması için köylüler tarafından kısmen kazılmış ve diğer bir bölümü ise balyoz ile parçalanmıştır. Kazı ekibi daha fazla tahribi engellemek için tarla sahibine arazideki tarım faaliyetlerini durdurması halinde elde edeceği ürün gelirini karşılayacaklarını belirtmişler ve hala ürün bedeli ödemektedirler.Kazıya tekrardan 1 ve 2 numaralı dikilitaşların bulunduğu yerden başlandı. Bu dikilitaşlar 3 metre uzunluğunda olup kerpiç benzeri bir harç ile yapılmışlardır ve üzerlerinde işlenmiş hayvan kabartmaları bulunmaktadır. Dikilitaş 1 ve 2 olarak adlandırılan dikilitaşların dışında 3 ve 4 numaralı dikilitaşlarda bulunmuştur. Bu yapıların dışında daha eski döneme ait duvar yapısı bulunmuştur ancak 4 numaralı dikilitaşın ayak kısmı bunun üstünü örtmektedir.Dikilitaşlara ait 1 metre genişliğindeki duvarlar geç evrelerdeki duvar yapısından daha farklıdır ve daha sağlamdır.
Aslan Heykeli

 Duvarlardan birinin üstünde kaburgaları belli olan bir aslan heykeli bulunmuştur. Kazıyı yapan arkeologlar bu heykelin bir totem direğinin üst bölümü olabileceğini düşünmektedirler. Başka bir heykel ise dikilitaş 3'ün yanında dolgu tabakasında bulunmuştur.Aldığı darbeler ile parçalanmış olan yuvarlak biçimli parça insanı kavrayan bir hayvan gövdesi görünümündedir. Bilinen kuş ve insan kafası tasviri burada da söz konusu olabilir.Ancak bu eser daha çıkarılmadan önce çalınmıştır. Başka bir heykel olan yaban domuzuna ait doğal büyüklükteki heykel ise dikilitaş 3 ün yıkıntıları arasında bulunmuştur. Dikilitaş 1 ve 2'nin tanında dil biçimli yarım daire şeklinde duvar uzamaktadır ve onun arkasında 3 ve 4 numaralı dikilitaş bulunmaktadır. Batıdaki dil biçimli duvar orthostata yani bir tür işlenmiş anıtsal görünümlü taşa 5 numaralı dikilitaş eklenmiştir. Bu yapının görünümü o kadar belirgin değildir. 
Dikilitaş 1

Dikilitaş 1 ayağına kadar gelen taş levha sekiye kadar kazıldı. Dikilitaş'ın ön yüzünde toplam beş yılan betimi bulunmaktadır. Dört yılan aşağı doğru kıvrılmakta diğer yılan ise yukarıya doğru kıvrılmaktadır. Dikilitaş 1'in sol tarafında T başın hemen altında, ağ benzeri izlerin olduğu desen dikkat çekmektedir. Bu yılan örgüsünün hemen altında koç ya da koyuna benzer bir hayvan betimlenmiştir. Klaus Schmidt Hitit yazılı kaynaklarından aktarılmış olan dinsel ritüeli resmetmiş olabilecekleri şeklinde yorumlamıştır. Bu ritüelde her suç bir keçinin ya da koyunun üstüne yüklenir ve o hayvanı çölde kendi kaderi ile baş başa bırakırlar. 
Dikilitaş 2
Dikilitaş 2 ise 1997 yılında taş levha sekiler seviyesine kadar açığa çıkarılmış.Arka tarafa bakan yüzünde bir boğa başı betimlenmiştir.  Buna benzer bukranion Çatalhöyük'te de karşımıza çıkmaktadır. Çatalhöyük'te bu yeniden şekillendirilmiş boğa başıdır.İlk Neolitik çağda bu motif duvarları süslerken son Neolitik Çağ ise Halaf Kültürü'nde kap boyamalarının en sevilen motifiydi. Bu dikilitaşın mekana dönük tarafında ise üst üste en az üç hayvan betimi görülmektedir.Kabartmalar mekanın girişine doğru bakmaktadır. Üstündeki havanları tanımlarsak en alttaki bir kuş türü ancak yırtıcı olmayabilir. Daha dikkatli bakacak olursak kuşun bacakları anatomik olarak çok farklı bükülmüş ve diz çökmüş bir insanın bacaklarına benzemektedir. Dikilitaş 3 ve 4 te şimdilik kabartma keşfedilemedi.           
Dikilitaş 5

Dikiltaş 5'te kabartmanın yüzü mekana bakmakta ve bir yılan kıvrılmaktadır.

Hallançemi bukranion
Çatalhöyük bukranion  
Benim fikrim ise şöyle : Kuşun Bacaklarının anatomik görünümüne bakarsak bir insanın diz çökmüş halini anımsatmaktadır. Bunu sadece A yapısında değil diğer yapılardaki betimlemelerde de göreceğiz. Bu kuş yırtıcı kuşlara benzememektedir . Bu kuş hakkındaki görüşüm ise Şanlıurfa'nın meşhur kuşlarından olup nesli tükenmekte olan kelaynak kuşlarına benzer olması yönündedir. Belki de bu hayvan motifleri bir insanı temsil ediyor olabilir ya da tapınağın koruyucusu olduğuna inanılan tanrılar olabilir. Göbeklitepe'den Çatalhöyük ve Hallan Çemi'ye oradan Hititlere kadar uzayan zamanda gördüğümüz boğa betimlemeleri tanrıların tasviri olarak adlandırılma ihtimali yüksektir. Tanrılar o zamanlarda boynuz ile de betimlenmekteydi.

Alacahöyük orthostatı

Yorumlar

Popüler Yayınlar